28 Eylül 2007 Cuma

internal kalite kontrol


Analitik prosesin kalitesinin laboratuvar içi koşullarda değerlendirilmesidir.Bunun içinde her laboratuvarın kendi yapısına göre gerekli olan aletler,cihazlar,donanım,reaktif ve kitler,teknisyen faktörü,bakım onarım,bilgisayar donanımı,referans materyaller gibi konular dahildir.Yani her laboratuvarın kendi koşullarına göre testlerin çalışılacağı günkü fizik koşullara göre testlerin güvenilirliği ve tekrarlanabilirliğini kendisine kanıtlamasıdır. Bu süreç örnek kabulunden analitik işlemin süresinin sonuna kadar geçen süredir.Laboratuvar performans ölçülerini kendisi değerlendirebildiği gibi uluslar arası veya ulusal belirlenmiş ölçütleri de kullanabilir.

Bunun için kendisinin hazırladığı yada dış kaynaklardan temin ettiği değeri bilinen örnekleri her çalışma gününün başında yada idarecinin tesbitlerine göre çeşitli zamanlarda çalışarak bu değerlerin o günkü koşullarda kabul edilebilir varyasyon ve sapmalarla doğru olarak bulunduğunu kanıtlar ve kaydeder.Bulamazsa bu sürece kadar hangi aşamalarda problem olduğunu tesbit eder ve doğru sonucu alana kadar araştırmalarını sürdürür.Bu sistem laboratuvarın o gün verdiği sonuçların bir göstergesidir ve günlük değerler kaydedilmeli,bu chart istatistiksel açıdan ve kalite kontrol kurallarına uygunluğu açısından izlenmelidir.Testin yapıldığı şahıs yada laboratuvarı öneren doktorun bu cizelgeleri sorgulayabilmelidir

.Chart üzerindeki değerler laboratuvar sorumlusu tarafından Westgard Kuralları ile kabul edilir yada edilmez.İyileştirme çalışmalarına yol gösterici değerlerdir.

27 Eylül 2007 Perşembe

japonlar saydam kurbağa ürettiler



Hiroşima Üniversitesi Amfibyen Biyoloji Enstitüsü’nde,Profesör Masayuki Sumida, hayvanın derisinden organların gelişiminin izlenebildiğini veya bir kanserin başlangıcı ve yayılmasının görülebildiğini belirtti.
Sumida, denek kurbağayı incelemek üzere kesip biçmeye gerek kalmadan yaşamı boyunca organlarını gözlemleme olanağı sağlayan bu teknik sayesinde araştırmacıların aynı zamanda toksinlerin kemikleri, karaciğeri ve diğer organları nasıl etkilediğini kolayca inceleyebileceklerini kaydetti.
Japon genetik mühendisleri, şimdi de vücutlarında bir kanser oluşumu başladığında ışıyan kurbağalar geliştirmeyi planlıyorlar.

26 Eylül 2007 Çarşamba

herkese şaka yapmamak lazım

LABORATUVAR SEÇİMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN FAKTÖRLER


Klinisyenin tanı ve tedavisinde yol gösterici olan ve temel tıp bilimlerinin esaslarından birini oluşturan klinik laboratuvarlardan alınan sonuçların tutarlılığı ve güvenilirliği konusunda yaptırımlar henüz yeterli değildir.Bugün Amerikada laboratuvar işleten her birim devlet denetimi altındadır ve CLIA’88(Clinical Laboratory Improvement Amendments of 1988) adı altındaki laboratuvar standartlarına uyma zorunluluğundadır.Bu standartaların uygulama denetimini yapan kuruluşları ise seçme laboratuvar işletmesine bırakılmıştır.Bu kuruluşlardan bazıları ;

HCFA(The Health Care Financing Administration)

COLA(The Commission of Office Laboratory Accreditation)

CAP-LAP(Tha College of American Pathologists Laboratory Accreditation Program)

JCAHO(The Joint Commission on Accreditation of Healthcare Organizations)





Bunların dışında ISO 9000,ISO IEC 17025 ,EN45001 ,ISI/IEC Guide gibi uluslar arası işletme standartları bulunmaktadır ancak bunlar pre ve post analitik test hatalarını engelleme yönünde etkin değildirler.Kalite yönetimine esastırlar.Gerçekte laboratuvar kalite kontrolunun esası kontrol ve kalibrasyon testlerinin hasta sonuçlarının doğruluğu konusundaki etkinliğinin korunması,bu konuda oluşacak sorunların hasta sağlığı açısından tedbirlerini alınmasını kapsar.Bu konsept içinde teknisyen seçimi ve eğitimi,yönetici eğitimi,hijyen,cihaz seçimi,kalibrasyon ve doğruluk testleri,malzeme ve reaktif seçimi,metot seçimi ve standardizasyonu,sonuçların doğru yansıtılması gibi birçok faktör yer almaktadır.Doğru sonuç vermek ilkesindeki her laboratuvar bu akreditasyonlardan en az birine bağlı olarak kendisini denetlemelidir.Bu yaptırım henüz zorunlu olmadığından laboratuvarlar bu konuda kendi insiyatifleriyle başbaşadır.Ancak günümüzde bu bilinç ile hastaneler ile yola çıkan yetkililer JCAHO akraditasyonu konusunda bilgilendirme ve eğitim toplantılarına başlamışlar ve yol almışlardır.

artık glukozu nefesde ölçebileceğiz



"Proceedings of National Academy of Sciences Journal" dergisinin haberinde şeker hastalarının ya da kanlarında şeker oranı yükselen kişilerin nefeslerinde "metil nitrat" oranının yüksek olduğuna dikkat çekildi. Haberde, hava kirliliğinin ölçülmesinde kullanılan bir kimyasal analiz yardımıyla nefesteki "metil nitrat"ın ölçülebileceği ve bu şekilde şeker ölçümünün nefesten yapılabileceği kaydedildi.

uzaya giden salmonellanın son durumu


UZAY mekiğiyle uzaya gönderilen mikropların, döndüklerinde daha öldürücü hale geldiği saptandı.Araştırma için gıda zehirlenmelerine yol açan salmonella tipi bakteri (tifo hastalığının sebebi) Eylül 2006'da uzay mekiğiyle uzaya gönderildi. Aynı tipten bakteriler aynı sıcaklık koşullarında dünyada da saklandı.Her iki grup bakteride farelere verildiğinde uzaya gönderilenlerin, fareler üzerinde 3 kat daha ölümcül olduğu belirlendi. Uzay bakterilerinin, fareleri daha çabuk ve daha çok öldürdüğü saptandı.

25 Eylül 2007 Salı

buda klibimiz

hayatın içinden fotoğraflar


beyaz köpek balıkları;
Bu canlılar avlarını gözleri ile takip ederek yakalarlar. Hatta fok balıkları veya diğer avlara bakmak için suyun yüzeyine bile göz atarlar. Ancak sıcak mercan kayalıklarında değil de serin okyanuslarda gezindiğinde beyaz köpekbalıklarının gözleri hızla hareket eden avlarını takip etmede çok ağır kalır. Ancak köpek balığı böyle bir problem yaşamaz. Çünkü beyaz köpekbalıklarının gözleri kendileri gibi soğukkanlı değildir. Bu köpek balığı türünde vücut kaslarının ısısı gözlere aktarılır. Bu sayede en hızlı hareket eden balıkları hatta fok balıklarını bile yakalayabilirler.

SUPERNATURAL, The Unsee Powers of Animals,John Downer, Published by BBC Worldwide Ltd., London 199, ss. 149-150.

3 Ağustos 2007 Cuma

Şeyh edebalinin osman gaziye nasihatı

ŞEYH EDEBALİ'NİN OSMAN GAZİ'YE VASİYETİ

Ey oğul, artık Bey'sin!
Bundan sonra
öfke bize, uysallık sana.
Güceniklik bize, gönül almak sana.
Suçlamak bize, katlanmak sana.
Acizlik bize, hoşgörmek sana.
Anlaşmazlıklar bize, adalet sana.
Haksızlık bize, bağışlamak sana...


Ey oğul, sabretmesini bil,
vaktinden önce çiçek açmaz.
Şunu da unutma;
insanı yaşat ki devlet yaşasın.


Ey oğul, işin ağır,
işin çetin, gücün kula bağlı.
Allah yardımcın olsun...
Güçlüsün, kuvvetlisin,
akıllısın, kelamlısın!
Ama; bunları nerede,
nasıl kullanacağını bilmezsen
sabah rüzgarında savrulur gidersin.
Öfken ve nefsin bir olup aklını yener.
Daima sabırlı, sebatlı ve
iradene sahip olasın!
Dünya,
senin gözlerinin gördüğü gibi değildir.
Bütün bilinmeyenler,
feth edilmeyenler, görünmeyenler,
ancak sen faziletli ve ahlaklı olursan
gün ışığına çıkacaktır.

Ey oğul! Ananı , atanı say!
Bereket büyüklerle beraberdir.
İnancını kaybedersen ,
yeşilken çöllere dönersin.
Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma!
Gördüğünü görme! Bildiğini bilme!
Sevildiğin yere sık gidip gelme!

2 Ağustos 2007 Perşembe

biyokimya


Bütün canlıların yapısında yer alan kimyasal maddeleri ve canlının yaşamı boyunca sürüp giden kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalıdır. protein, karbonhidrat, lipit gibi organik bileşiklerin ve yaşamsal önem taşıyan kimyasal tepkimelerde en büyük rolü oynayan nükleik asitlerin, vitaminlerin ve hormonların yapısal ve nicel çözümlemesini yapmaktır.İşte kısaca biyokimyanın tanımı budur,ama biyokimya bir denizdir,insan yaşamı ise bir gizem,bu gizemi çözmek ise başlı başına bir problemdir.